TARİHİN PSİKOLOJİK RENGİ
15:26
Tarihin en eski sayfalarından olmasa da çok eski
sayfalarından beri ojeler farklı isimler ve kullanım şekilleriyle karşımıza çıkıyor. Günümüzde kusursuz makyajın tamamlayıcı olması, modayı takip
etmek, kıyafetlere uydurmak amacıyla kullanılan ojenin tarih yolculuğu ve
esasında vermek istediği mesaj tahmin ettiğimizden daha ilgi çekici.
Çok uzak
ama bir o kadar da yakın bir tarihte, milattan önce 3000 yılında çıkıyor
karşımıza ilk olarak. Prenseslerinin zamanında canımızı az yakmadığı yerde,
Çin'de. Kraliyet ailesine mensup kadınları sadece normal halk kadınlarından
ayırmak için değil, kendi aralarında da ayırmak amaçlı kullanılıyor. Altın ve
gümüş renklerdeki ilk ojeler, kast sisteminin ve hiyerarşinin ilk gözle
görülür, dikkat çekici yansıması oluyor.
Sıra
Mısırlılara gelince onlar daha önce gördüklerini geliştirme sevdalarını burada
da uyguluyorlar. Altın ve gümüş renkli ojeler, tanrıçaların ellerini süslerken,
çok fazla parası ve statüsü olmayan tüccar eşleri çareyi kına yapraklarını
kaynatıp tırnaklarına damlatmakta buluyorlar. Kına boyasının zamanla çok koyu
kızıla veya kahverengiye dönüşmesi pek hoşlarına gitmiyor. Neyse ki belki de
tarihteki en etkileyici kadın olan Kleopatra imdada yetişiyor ve kırmızı
renginin sevdalısı oluyor. İşte tam da bu anda kırmızı oje, kadına nostaljik
bir hava ile beraber arzunun ve gücün temsilini kazandırıyor.
Antik Çin
ve Mısır'daki örneklerinde altın ve gümüş renginin sembolize ettiği şeyleri
söylemiştik zaten. Günümüzde ise yoğun ve hızlı yaşamın içinde, sınıf
farklarının nispeten ortadan kalktığı bir dünyada ojenin farklı etkileri ön
plana çıkıyor. Renk üzerinden psikanaliz gibi... Normal renklerin analiziyle
oje renklerinin analizi arasında bazı benzerlikler ve farklar var.
Mesela;
Turuncu;
enerjinin rengidir. Manevi zenginlik belirtisidir. Oje de turuncu ise bu
analize yakınsar. Enerjsi yüksek, kıpır kıpır bir görüntü çizer. Herkesin eline
yakışmaması da bu yüzdendir. Ketum birisinin tırnağında turuncu görmek garip
gelir.
Pembe;
neşenin, mutluluğun, hayallerin ve sevginin rengidir. Pembe oje, bununla son
derece paralel gider. Sadece tatlı ve sevimli olmakla kalmaz, bunların içindeki
olgunluğa da referans olur. Kadının olgunluğunun içindeki gençliğini hatırlattığından
esasen her yaşta kullanılabilir.
Sarı;
belki de en dikkat delisi renktir. Ilk etkisi dikkat çekmek olur. Ancak
parmaklarda bu renki çok sık göremeyiz. Gerçekten dikkat çekmekten gocunmayan
kadınların rengi olabilir.
Mavi;
tamamen tonlarına göre değişkenlik gösterir. Normal renk analizinde koyu mavi
ve lacivert, otoritenin sembolüdür. Dünyanın da rengi mavidir. Sonsuzluğu ve
denizin simgesidir. Bazen sakinleştirici bazen agresif olabilir. Mavi
tonlarında oje ise buununla paralel gider. Koyu mavi renkler, insanların sizi
en başta yabancılaştırmasına neden olabilir. Dakat daha yumuşak, nazik bir mavi
tonu sizin varlığınızı daha göz kamaştırıcı hale getirebilir.
Mor;
renk skalasının 7. ve son rengidir. Özgüven ve egonun temsilcisidir. Tarih boyunca
kraliyet üyelerinin, din adamlarının kullandığı bir renk olmuştur. Bu durum ona
son derece mistik bir görünüm vermiştir. Ojede de böyle olur. Utangaç, sakin
bir kimse izlenimi oluştururken, bonus olarak son derece alımlı ve etkileyici
olabilir.
Siyah;
nötr renktir. Fakat her zaman gizem, matem ve yalnızlığı temsilen kullanılır.
Emo, gotik, punk gibi akımları temsilen kullanıldığında bu anlama yakınsar. Ama
tamamen elde güzel durması sebebiyle bile kullanılabilir. Yine de bu kullanımda
bile karanlık tarafa ufak bir bakış atılır.
Beyaz;
tüm renklerin birleşimi olduğundan, hepsinin gücünü taşır. Bu yüzden, saflığın,
cennetin rengi olduğu düşünülür. Çakma tanrıçalar gibi bembeyaz olmadığınız
sürece bu oje rengi, sizde naifliği, sakinliği ve olgunluğu simgeleyecektir.
Kırmızı;
en güzelini en sona saklatır. Cesur, tutkulu, aşık, öfkeli, tehlikeli,
caydırıcı bir renktir, kadının rengidir. En uzun dalga boyuna sahiptir, o
yüzden en karanlık ortamda bile kırmızı renkli bir nokta, tüm ortama etki eder.
Ojenin bundan hiç bir farkı yoktur. Atılgan ve mücadeleci ruhu ortaya çıkarır.
Nostaljiktir ama asla eskimeyecektir. Özgüvenin ve klasın harmanıdır.
Tabi ki
bunların en önemli yardımcı etmeni kıyafet. Kıyafet ile uyumlu seçilmeyen
ojenin temsiz ettiği tek şey uyumsuzluktur. Ama uyumsuzluk ve düzensizlik neden
bir tarz olmasın ki?
4 yorum
Ne güzel bir yazı olmuş:))
YanıtlaSilBenim rengim de kırmızı dır bu arda çoğunlukla, bir türlü vazgeçemem hep elim kırmızılara gider durur:)
http://alisverismakyaj.blogspot.com
Teşekkürlerr :)
Silwowwwwww kleopatra bulmuş demek kırmızı ojeyi, şaşırtıcı olmamalı aslında güzellikle ilgili herşey onunla başlıyor, zamanın ötesinde bir kadınmış.
YanıtlaSilBenim favori ojelerim tabiki başta kırmızı,ama bir onun kadar favorim lacivert, mavinin tonları ve mat pembeler:)))
güzel bir paylaşım olmuş cnm
öpüldün!
Ben de hiç şaşırmadım doğrusu Kleopatranın bulmasına :)
SilGüzel yorumun için çooook teşekkür ederiim :))